5 Ocak 2008 Cumartesi

Bu bir veda mektubudur

Bu bir veda mektubudur..

Şu anda ne yapıyorsanız, ilerisi için ne ile uğraşıyorsanız bırakın, boşverin. On yıl içerisinde yaşayacak bir medeniyetimiz kalmayacak.

2008 yılından başlayarak, petrol fiyatlarının yükselmesi ile, dünya ekonomisinin göçmesine ve Endüstriyel Devrim Sonrası Taş Devrine (Post-Industrial Stone Age) girmemize beş on seneden kısa bir süre kaldı. Medyamız Küresel Isınma haberleri ile halkı uyutadursun, dünyamızın petrol rezervleri çoktan yarılanmış durumda. Tabii ki her zaman iyimser insanoğlu “hehe bohr var bohr” gibi saçma mazaretlere sığınabilir, olay şu ki sorun petrolün tükenmesi değil.. Olay tüm dünya ekonomisinin petrole dayanıyor olması. Daha dün NTVMSNBC.com’da yayımlanan bir habere göre, petrol fiyatları varil başına $100’ı aşarak, rekor kırmıştı. Yansımalar gecikmedi. Bugün aynı sitede “Petroldeki rekorun faturası ağır”* başlığıyla yayımlanan yazıdan bazı alıntılar yaparsak,

“Türkiye’nin, en büyük kalemini petrolün oluşturduğu enerji ithalatının faturasının 2008’de 40 milyar doları aşması bekleniyor. Petrolde 1 dolarlık artış, ekonomiye 200 milyon dolarlık bir fatura çıkarırken, cari açığı 350 milyon dolar artırıyor.”

“Türkiye’nin enerji faturasının yükselmesi, dış ticaret açığından cari açığa, enflasyondan yatırım ve büyümeye kadar bir dizi olumsuz etkide bulunacak. Türkiye’nin, bu yıl için cari işlemler açığının Gayri Safi Yurtiçi Hasılaya (GSYİH) oranı yüzde 8 olarak tahmin ediliyor.”

“Petrol fiyatlarındaki rekor yükselişin, yıllık TÜFE’ye ortalama etkisinin de en az 2 puan olabileceği vurgulanıyor. Enflasyonun artışıyla, tüketimin düşmesi, tasarruf ve yatırım eğiliminin yükselmesi ise ekonomik büyümeyi olumsuz etkiliyor.”

Ekleme(5 Mart 2008): http://www.ntvmsnbc.com/news/436556.asp, http://www.ntvmsnbc.com/news/437482.asp. Aşağıda da ek eklenmiştir.

Bu buzdağının daha görünen kısmı bile değil. Usame Bin Ladin’in Amerika’yı göçertme planları için yaptığı ilk plan petrol fiyatlarını varil başına $200 dolar üzerine çekip Amerikan (ve tabii ki dünya) ekonomisini göçertmekti. Bugün Amerika’da su, petrolden daha pahalı. Yani zaten geri dönüşümü olmayan ve tükenmekte olan bir doğal kaynak, sudan daha ucuz, Starbucks’daki bir kahveden yarı yarıya daha ucuz. Department of Homeland Security adlı Amerika’n savunma birimleri, geçen sene (2006) $400 milyon dolarlık yatırımla göçmen barındırma kamplarını inşaa ettirmeye başladı. Zira ekonomik kriz vurduktan sonra, tüm dünya sefalete boğulacak. Savaş, göç ve kriz hergün kullandığımız tek kelimeler olacak muhtemelen, ölüm, açlık ve susuzluğun yanında.**

Beni tanıyanlar, Post-Apokaliptik eserlere aşırı bir ilgi duyduğumu ve çok sevdiğimi bilirler. Bu evrenleri sevme sebebim, yakın vadede gerçek olacaklarına inanmamamdı. Ama bugün, o evrenlerin sadece beş yıl ötede olduklarını bilmek, beni korkutuyor..

Yukarıda yazdıklarım, bilim kurgu senaryosu değil. Sonun başlangıcı. Bu konuda daha geniş bir yazı yazıp bilgilendirebildiğim kadar insanı bilgilendirmek istiyorum ama sınav dönemim olduğundan geniş bir yazı yazacak vaktim yok (sınavlara neden çalışıyorsam..). O nedenle şimdilik böyle bir giriş yazısıyla en azından duyurabileceğim kadar çok insana duyurup, araştırmaya teşvik etmek istedim.

Şu anda gelecekle ilgili ne düşünüyorsanız boşverin. Vahşi dünyada hayatta kalmayı, stok yapmayı ve kendinizi savunmayı öğrenin. Önümüzdeki on yıllar, küresel ısınmanın getirdiği sellerle değil, savaş ve sefaletle geçecek.

Hazırlanmaya çalışın.

Ek (5 Mart 2008): http://www.guardian.co.uk/theguardian/2008/mar/01/scienceofclimatechange.climatechange

Eylem Caner
*1: http://www.ntvmsnbc.com/news/431634.asp
**: A Crude Awakening: The Oil Crash (2006) (film)
**: http://www.lifeaftertheoilcrash.net/

Hiç yorum yok: